DİSLEKSİ
Disleksi, normal ve yeterli bir eğitime, normal bir zeka düzeyine, uygun sosyokültürel çevreye rağmen ortaya çıkan okuma, heceleme ve yazmada yaşanan sorunlarla kendini gösteren bir çeşit bilgi işleme zorluğudur. Yapılan çalışmalar bu bireylerin bilişsel düzeylerinin düşünme, mantığa oturtma, anlama gibi soyut kısımlarının sağlam hatta ileri olmasına rağmen izole olarak fonolojik işleme süreçlerinde kelimeleri telaffuz etme ve deşifre etmede zorluklarının olduğunu göstermiştir. Disleksi bir hastalık değil öğrenme bozukluğudur. Nörolojik bir bozukluk olup nedenleri hala araştırılmaktadır.
YAYGINLIK:
%80 okuma bozukluğu
%3-6 matematik bozukluk
%4 yazılı anlatım bozukluğu
Sosyoekonomik seviye, kültürel ve etnik farklılık gözlenmeksizin toplumda eşit düzeyde yaygındır.(IDA2006)
NEDENLERİ:
1.Genetik:
-Erkeklerin %35-40 ında kızların %20 sinde pozitif aile öyküsü mevcut.
-Tek yumurta ikizlerinde birlikte görülme çift yumurta ikizlerinden daha fazla.
-Okuma bozukluğu ile ilişkilendirilen 4 gen tanımlanmış.
2. Beyindeki yapısal ve işlevsel bozukluklar:
-Sol temporal lob etkinliği tüm disleksiklerde düşük bulunmuş.
-Görsel analiz alanında ( temporaoksipital bölge) aktivite düşük bulunmuş.
-Disleksikler okumaya çalışırlarken sol alt frontal kortex de aktivite beklenenden çok daha fazla artar.
3.Fonolojik Kuram
4.Duyusal Eksiklik Kuramı
5.Görsel Magnosellüler Bozukluk Kuramı
6.Serebellar Kuram
Özel Öğrenme Güçlüğü yaşayan bireyler bilgiyi işleme sürecinin basamaklarından birinde yada daha fazlasında güçlük yaşarlar.
1. Girdi Aşaması: Bilginin duyu organları yolu ile beyinde algılanma sürecidir. Görsel, işitsel, dokunsal, kinestetik (hareket) ve vestibüler (denge)
2. İşlemleme Aşaması: Beyne giden bilginin işlenmesi sürecidir. (sıraya koyma, soyutlama ve organizasyon)
3. Bellek-Depolama Aşaması: Gelen bilgi beyinde işlendikten sonra kullanılmak üzere bellekte depolanır.( kısa süreli, uzun süreli ve işleyen bellek)
4. Çıktı Aşaması: Öğrenilen bilgiler konuşma, yazma, çizim, jest ve mimikler hareket yolu ile ifade edilirler.
GENEL DAVRANIŞ ÖZELLİKLERİNDE KLİNİK GÖRÜNÜM
DİL ALANI
ALGISAL ALAN
MOTOR KOORDİNASYON ALANI
BELLEK ALANI
DİKKAT
ORGANİZASYON
DUYGUSAL-SOSYAL ALAN
Eşlik eden bozuklukların başında dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu vardır. Bu çocuklarda ilerde sosyal fobi, anksiyete bozukluğu, depresyon , benlik saygısında azalma gibi problemler sıktır. Erkek çocuklar davranış problemleri, agresyon gösterirken , kız çocuklarında içe kapanma depresyon sıktır. Disleksik çocukta yukarıda anlatılan tüm klinik bulguların birlikte görülmesine gerek yoktur. Her çocuğun kendi profili vardır. (bireysel planlanan eğitimin önemi buradadır.)
Özel öğrenme güçlüğü olan bireyler telafi mekanizmalarını kullanarak farklı alanlarda yaşıtlarına göre çok daha yetenekli olabilirler. Meraklı ve çevrelerine karşı ilgili olabilir, ilgi duydukları alanda kavramaları çok daha iyi olabilir, sözcükler yerine resimlerle düşünebilirler, sezgileri, hayalgüçleri gelişmiştir, yaratıcıdırlar, icat çıkarırlar, pratik çözüm yolları bulurlar ve kullanım klavuzunu okumadan makinayı söküp takabilirler.
DİSLEKSİYİ YENMEK
Beyin sürekli olarak değişen ve kendini yenileyen esnek bir organdır. Genler ve deneyimler (eğitim) beynin değişiminde eşit öneme sahiptir. Her bir yeni öğrenme gen ifade şablonumuzda beyin hücre devrelerimizde değişiklikler yapmaktadır. Çocuğun zayıf ve güçlü yanları belirlenerek çocuğa yönelik bireyselleştirilmiş eğitim programı hazırlanır (BEP). Çocuğa uygun öğrenme stratejileri belirlenir. Pek çok duyuyu bir arada kullanarak öğrenme desteklenir. Çocuğun motivasyon, dikkat ve memnuniyet ağlarını teşvik etmek öğrenmede çok önemli. Benlik ve özsaygılarını destekleyici şekilde çabalarını överek hatalarını sabırla düzeltmek , çocuğa göre öğretme stratejisi belirlemek ilk hedef olmalıdır.